APT Saldırısı Nedir? Korunma Metotları Nelerdir?
APT saldırıları, Advanced Persistent Threat (Gelişmiş Kalıcı Tehdit) saldırıları olarak bilinir. Bu tür saldırılar, hedeflenen bir kuruluşun ağına gizlice ve uzun süreli bir şekilde giren ve bilgi toplama, casusluk veya sabotaj amacı taşıyan saldırıları ifade etmektedir. APT saldırıları genellikle ülkelerin devlet aygıtları, özel sektör veya büyük şirketlere yönelik gerçekleştirilir. Bu saldırılar, çok yönlü ve karmaşık bir şekilde gerçekleştirilir ve genellikle hedeflenen sistemlerde kalıcı olarak kalan zararlı yazılımlar bırakır. Bu yüzden APT saldırıları çok zor tespit edilir ve önlenir.
Örnek saldırılara değinecek olursak bunların şüphesiz en meşhuru Stuxnet’tir. 2010 yılında ortaya çıkan ve İran’ın nükleer programını hedef almak üzere tasarlanmış bir saldırıydı. Bu saldırıda amaç İran’ın nükleer tesislerinde kullanılan SCADA sistemlerini bozmak ve kalıcı olarak hasar vermek ve nihayetinde programı devre dışı bırakmaktı.
Operation Aurora ise yine 2010 yılında çıktı ve Google, Adobe ve diğer büyük şirketleri hedef alan bir saldırıydı. Bu saldırı, Çin merkezli bir grup tarafından gerçekleştirilmişti ve şirketlerin özel müşteri ve ürün bilgilerini ele geçirmek için aktive edilmişti.
APT1 ise 2013 yılında ortaya çıktı ve Çin merkezli bir grup olan Comment Crew tarafından gerçekleştirilen bir saldırıydı. Bu saldırı, özellikle ABD ve Çin arasındaki ticaret ve ekonomi alanlarını hedef almıştı.
APT29 saldırısı 2020 yılında ortaya çıktı ve Rusya merkezli bir grup olan Dukes tarafından gerçekleştirilen bir saldırıydı. Bu saldırı, özellikle ABD hükümeti, müttefik ülkeler ve özel sektörü hedef almıştı.
Bunlar sadece birkaç örnek fakat APT saldırıları çok sayıda gerçekleştirilir ve genellikle önemli bilgi veya kaynakları hedef alır. Bu nedenle APT saldırıları çok ciddi olarak alınmalıdır.
Peki APT Saldırılarından Nasıl Korunuruz?
PT saldırılarından korunmak için birkaç farklı yöntem kullanılabilir:
Bunların en başında güncel güvenlik yazılımları kullanmak vardır. Firewall, antivirus, antispyware gibi güvenlik yazılımlarının güncel olması ve sürekli olarak güncellenmesi, sistemleri APT saldırılarına karşı koruyan önemli bir yöntemdir.
Bilgi güvenliği eğitimi: Kullanıcıların bilgi güvenliği konusunda eğitilmesi ve güvenliğe duyarlı bir kültür oluşması, sistemleri APT saldırılarına karşı daha dirençli hale getirir.
Güvenli ağ tasarımı: Ağın tasarımı ve yapılandırması, APT saldırılarının sisteme girişini engelleyebilir veya azaltabilir.
Güvenli erişim yönetimi: Erişim kontrolü ve yetkilendirme, APT saldırılarının sisteme girişini engelleyebilir veya azaltabilir.
Güncel olan yedekleme ve kurtarma planları: APT saldırıları sonucunda oluşabilecek zararların azaltılması için yedekleme ve kurtarma planlarının güncel ve uygun şekilde yapılması çok önemlidir.
Sürekli tehlike izleme ve analizi: APT saldırılarının tespit edilmesi ve önlenmesi için sürekli olarak tehlike izleme ve analizi yapmak gerekir.
Güncel olan standart ve politika uygulamaları: Güncel olan standart ve politikaların uygulanması, sistemlerin APT saldırılarına karşı daha dirençli hale getirir.
APT saldırılarının önlenmesi için sadece bir yöntem kullanmak yeterli olmayabileceği için birden fazla yöntemin birlikte kullanılması önerilir.
Bizler de elFANet olarak özellikle tehdit aktörlerinin en yoğun olduğu doğu bloğunda sürekli tarama gerçekleştiren Kaspersky Enterprise çözümlerimizle ve dünyanın geri kalanı olan batı bloğunun en yaygın siber güvenlik ürünleri üreticisi olan Fortinet ürünlerinin çözümleriyle sizlere geniş bir koruma alanı sağlamaktayız. İlgili çözümlerimiz hakkında bilgi almak adına bizlere ulaşabilirsiniz.