Bulut Güvenliği

Bulut teknolojileri, esneklik ve ölçeklenebilirlik sayesinde kurumların dijital dönüşümünün temel taşı haline geldi. Ancak verilerin, uygulamaların ve hizmetlerin buluta taşınması, beraberinde yeni güvenlik risklerini de getirdi. Gartner’ın 2025 raporuna göre güvenlik ihlallerinin %90’ı yanlış yapılandırmalardan kaynaklanıyor. Bu durum, bulut güvenliğinin sadece teknolojik değil, operasyonel bir disiplin olduğunu gösteriyor.
Başlıca Tehditler
1. Yanlış Yapılandırmalar
En yaygın hata: herkese açık bırakılan S3 bucket’lar, yanlış IAM politikaları.
Sonuç: Hassas verilerin sızması veya kötüye kullanımı.
2. Veri İhlalleri
Özellikle çok kiracılı (multi-tenant) yapılarda izolasyon eksikliği.
Kötü niyetli aktörler, zayıf erişim kontrolü sayesinde veriye ulaşabiliyor.
3. Kimlik ve Erişim İhlalleri
Zayıf parolalar, MFA kullanılmaması.
Çalınan API anahtarları ile büyük ölçekli saldırılar.
4. Görünürlük Eksikliği
Geleneksel ağ güvenliği araçları bulutta yeterli görünürlük sağlamıyor.
Shadow IT: Çalışanların kendi hesaplarıyla kontrolsüz bulut servisleri kullanması.
5. Yeni Nesil Tehditler
Kripto madencilik saldırıları (Cryptojacking) → Bulut kaynaklarının izinsiz kullanımı.
AI tabanlı saldırılar → Makine öğrenimi modellerine yönelik “data poisoning” atakları.
Kimlik ve Erişim Yönetimi (IAM)
MFA zorunlu hale getirilmeli.
Minimum ayrıcalık prensibi (least privilege) uygulanmalı.
API anahtarları düzenli olarak döndürülmeli.
Sürekli İzleme ve Görünürlük
Cloud Security Posture Management (CSPM) araçları ile yanlış yapılandırmalar tespit edilmeli.
SIEM/SOAR entegrasyonu ile olay müdahale hızlandırılmalı.
Veri Koruma
Veri dinamik ve atıl durumdayken şifrelenmeli.
BYOK (Bring Your Own Key) ile müşteri tarafı anahtar yönetimi tercih edilmeli.
Zero Trust Yaklaşımı
“Asla güvenme, her zaman doğrula” prensibi bulut erişiminde uygulanmalı.
Mikro segmentasyon ile kullanıcı ve uygulama tabanlı erişim politikaları.
Hibrit ve Çoklu Bulut Güvenliği
Tek bir sağlayıcıya bağımlılığı azaltmak için çoklu bulut yapıları tercih ediliyor.
Ancak güvenlik politikalarının tüm bulutlar arasında tutarlı olması şart.
2025 ve Sonrası: Trendler
SASE ve SSE çözümlerinin yaygınlaşması → Bulut tabanlı güvenlik servisleri ile uçtan uca koruma.
Yapay zekâ destekli tehdit avcılığı (Threat Hunting) → Anormallik tespiti için ML tabanlı sistemler.
Kuantum sonrası kriptografi → Bulut sağlayıcılarının kuantuma dayanıklı algoritmalara geçiş hazırlıkları.
Bulut yerel güvenlik (Cloud-Native Security) → Kubernetes, konteyner ve serverless için özel çözümler.
Bulut güvenliği, yalnızca bir güvenlik katmanı eklemek değil; doğru mimari, doğru politika ve sürekli izleme ile sağlanabilir. Yanlış yapılandırmalardan kaynaklanan risklerin önüne geçmek için CSPM, IAM ve Zero Trust yaklaşımlarının benimsenmesi kritik önemdedir.
yazar: Asrın Haktan Şahin