Kurumsal Ağlarda Modern Siber Tehditler
Siber tehditlerin karmaşıklığı ve çeşitliliği her yıl artmaktadır. Geleneksel firewall, antivirüs ve imza tabanlı tehdit engelleme yöntemleri artık kurum ağlarını tek başlarına korumak için yeterli değildir. Gelişmiş saldırı teknikleri; veri sızıntısı, kimlik hırsızlığı, tedarik zinciri saldırıları, hedefli saldırılar (APT) ve fidye yazılımları üzerinden kurumsal yapılara ciddi zararlar verebilmektedir. Bu nedenle günümüzde proaktif, davranışsal ve bütünleşik güvenlik mimarileri ön plana çıkmaktadır.
1. Geleneksel Güvenlik Modelinin Sınırları
Klasik güvenlik modelinde sistemler; antivirüs + firewall + IPS ile korunurdu. Bu yaklaşımın temel varsayımı, ağın “içi güvenli, dışı güvensiz” olduğuydu. Ancak günümüzde:
-Çalışanlar uzaktan çalışıyor
-Kritik servisler bulutta konumlanıyor
-Uç nokta çeşitliliği artıyor (IoT, mobil, BYOD)
-Saldırganlar imza tabanlı tespitlerden kaçınabiliyor
-Bu durum, çevre güvenliği (perimeter security) kavramının tek başına yetersiz kalmasına neden olmuştur.
2. Zero Trust Güvenlik Yaklaşımı
Zero Trust modeli, ağ içinde ya da dışında hiçbir varlığın otomatik olarak güvenilir sayılmamasına dayanır.
Temel ilkeler:
1. Asla güvenme, her zaman doğrula
2. Kimlik ve oturum bütünlüğünün sürekli kontrolü
3. Mikro-segmentasyon ile yatay hareketlerin engellenmesi
4. En az yetki prensibi (Least Privilege)
Bu yaklaşım özellikle Active Directory altyapıları ile SSO sistemleri üzerinde kullanıcı davranış analitiği ve Erişim Zamanı Risk Skorlaması ile desteklenir.
3. Uç Nokta Güvenliği: Antivirüs → EDR → XDR Evrimi
Aşama - Açıklama - Yetenek - Eksik Kalan
Antivirüs (AV) - imza ve heuristik tespiti - Bilinen tehditlere karşı koruma - Bilinmeyen/0-day saldırılar
EDR (Endpoint Detection & Response) - Uç noktada davranış ve olay analizi - Sürekli izleme, olay geri dönüşü - Sadece uç nokta odaklı
XDR (Extended Detection & Response) - Ağ + Uç Nokta + E-posta + Kullanıcı davranışı - Merkezi korelasyon ve otomatik müdahale - SIEM entegrasyonu ile anlam kazanır
Günümüzde kurumların EDR + XDR + Sandbox + SIEM üçlüsünü birlikte konumlandırması kaçınılmazdır.
4. Ağ Güvenliğinde Yeni Katmanlar
Modern ağ güvenliği yalnızca firewall’dan ibaret değildir. Aşağıdaki bileşenler kurumsal güvenlik çerçevesini tamamlar:
- NGFW (Yeni Nesil Güvenlik Duvarı)
Uygulama farkındalığı + URL filtre + IPS + SSL inceleme
- WAF (Web Uygulama Güvenlik Duvarı)
Web uygulamalarını OWASP Top 10’a karşı korur
- Sandbox
Şüpheli dosyaları izole ortamda dinamik olarak analiz eder
DLP (Data Loss Prevention)
Kurumsal veri sızıntılarını engeller
Network Sensor / NDR
Ağ üzerinde kötü niyetli hareketleri davranışsal olarak takip eder
5. İnsan Faktörü ve Güvenlik Kültürü
İstatistiklere göre saldırıların %82’si insan hatasına dayanır.
Phishing, sosyal mühendislik ve kimlik avı saldırıları en yaygın olanlardır.
Bu nedenle kurumlar:
- Kullanıcı farkındalık eğitimlerini
- E-posta güvenlik ağ geçitlerini (Secure Mail Gateway)
- Şüpheli aktivite bildirim sistemlerini
aktif olarak kullanmalıdır.
6. Sonuç ve Öneriler
- Kurumsal güvenlik bir ürün değil, sürekli gelişen bir süreçtir. Mimarinin başarılı ve sürdürülebilir olması için:
- Güvenlik mimarisi sıfırdan tasarlanmalı, yapı yama mantığı ile büyütülmemelidir.
- EDR + XDR + NDR entegrasyonları zorunlu hale gelmiştir.
- Zero Trust modeli kademeli olarak uygulanmalıdır.
- İnsan faktörü unutulmamalı, sürekli eğitim uygulanmalıdır.
- Düzenli penetrasyon testi ve log analizleri yapılmalıdır.
yazar: Asrın Haktan Şahin
